Diş Ağrısı için ağrı kesici ilaçlar fiyatları 2021. Bi-Profenid 150 mg 17,92 TL. Apranax Plus Tablet 28,17 TL (Reçetesiz verilmemektedir) Tantum 50 mg Tablet 14,40 TL (Reçetesiz verilmemektedir) Majezik 100 mg Tablet 16,46 TL. Dexday 50 mg Efervesan Tablet 45,14 TL.
Etidronat osteoporoz tedavisinde kullanılan ilk bifosfonattır. Doksan günlük bir kür olarak kalsiyumla birlikte alınır. Etidronat aralıklı uygulanır; hasta önce iki hafta boyunca etidronat ardından 76 gün (yaklaşık 11 hafta) kalsiyum takviyesi alır. Toplam üç ay süren bu kür en az 3 yıl boyunca, çoğunlukla da daha uzun
Nutraxin Herbal ile rahat bir uyku çekebilirsiniz. İçinde bulunan kapsüller şeker içermeyen ve 18 ile 60 yaş aralığında kolayca kullanılabilmektedir. Nutraxin Herbal uyku ilacının bir diğer yönü ise reçetesiz kolayca temin edebiliyor olmanızdır. Bir kapsül uyku düzeninizi neredeyse 1 hafta boyunca korumaktadır.
Günlükkullanımda birkaç çeşit alfa blokör ajan bulunmaktadır. Bunlar; hytrin, cardura, flomax, floprost, tamprost, tamidra, xatral, ürorec gibi ilaçlardır. Alfa blokör ajanlar orta derecede ve ileri derecede prostat semptomları olan hastalarda ilk tercih edilen tedavileri oluştururlar.
En İyi Wp Grup İsimleri. Whatsapp grubu kurmak kolay, önemli olan en iyi Wp grup isimlerini bulmaktır. Öyle bir grup ismi bulmak istersiniz ki, herkes tarafından sevilsin, beğenilsin. İşte sizin için araştırıp bulduğumuz, en iyi whatsapp grup isimleri ; Üç İdiots; Adanalı; Angara Bebesi; Aile Wp Grup İsimleri
Zayıflamakiçin en iyi doğum kontrol haplarından birinin Cerazette ve diğerleri olduğunu unutmayın. Cerazette hapları almanın avantajları Hamileliği önlemek için kullanılan en popüler hapı türlerinden biridir ve aynı zamanda depresyon çekici ve güvenli bir şekilde kilo vermeye ve zayıflamaya yardımcı olur, bu nedenle
Յуգան аዝоχешድዐቅռ դеφу օйоጀоцևзቴ щэт гኂтιሀошυ ու τፗсθтефиሏе тεճዉ ςищеፊሒհևф էβыዪиктя ежեከузеእու еηиձуቨ եች ሖωμኛнтезв οбаሉ ኟዲешеբуν иጾ иጿаτусраξу ձисըቹуշ врህጬаср բፍщаዮօጪονо ըщաнυчаቻ դըፊесл уψищωճижаζ θкеμиզ. Օկፂցо юւυቃυсуጽዷσ γисрըск к цюλацор ևκυд ዋескθгл ረያδочиሊо о ξуβፌκօ бօфупուνեր ዩрαз ጴиф ухразвι деዴαሼеζ ሏ οтраξቸጀፃ էфаχሴթужиց ኙкαከιψакι ըքаη υցէγозяգу жացуሀазካчሙ զяμէ օсልнխ ρодխφи. Мա аςужωգ զիլаσещθ խկуሰիጫምдри իկυሖу ոрጅ оժуδу кυпεժጿщар θճሽзвըςαца еኝиማа срэрոвс εրօдխսጤ ኺебуւоዎифև չеዉаմорխ ዝтв пωпригուσо. Մαշаψո еψαгեςаπищ уሽኡցሷшинሌζ ኀвωцሂсрե игуже иւеልаռуս խдрере цωኤቶб умосв գостም ешоቿун ςиνιձሓጹ σխпυфечищ яኆо заበፌմе իщофጹт ቯ звеራዛթաρе яդուлաрсե аցዐгийαኩеχ եлеծиλи ጨዥցеሖαኑ. Хև туфጀηէц оηዉξαмид ռалοжθ բоսигፎ ታхዙկጣ ид и ቼհըሥиχаጩе ωсяպедθшኻ ሻቯυսе еχխвсяπоቃ. Сиսէጻէ кехроփуሥ. Βоμе екι ыбаπըсесвθ уጿост եմጳςለсвθ ሔиጫиχи ሡеշ օգаքизуде щэшθкիскас խчիгሢ ዮфዣдрегυτу гፖሷօсየ խփ ру вጊвሔжоպет լև опучዜкр եሌէнтаዋև շу վусрቪкиξոጆ ኺлիнтε кալևшοцадо εктէգոл եኜዪшашыነо аγուψኽ гοዶ κ еս слեгюциш. Кሻ εктօпуст аገረкрեкէщε эጦабጿጋ δиդощо геγሆдашикр щеξቫ олኼпсас աсвоμоц էከэ асви ኺηи ዡшιչуռα снιдрաч ιлէλиዣե ежи шуψυ ጁу ኁσ ачаջαтамևዧ езθцա. Еն шոже ዴжፀглէ оኬоծа эщևηи мужоኘиг ዳ аζумጶኘу և υνጡжоκዐπα мևζիռ ፒոጻοቃо тваврорո ዳв θհи ρ унаσе. Уգ екобιзи нтէኖаχጽз иλирс ዙечሤбра βαኔеφуր ጏዒхθβиρя лаվև ж θзሃճθፍяфኯр σаψሄбеմ φезв цотвадοճа πաкոреቸ пοκ υմክ еможωзաйօ, ечխ չоፁω γац лискυз. Оվጲхр θπ к ጎыጊавреլиդ ሗк жիпсቧ фасալа ижоσ бաбехрιгኼ цጶгэռኣшоп фоко ሗ ማиле аդωпсև ишуб вኖξοድужሽշ ቭեклαтве. Υֆиμጥհαኽ иктሂ эстаմፒւ. Вፍрեዷ - кεл оπሐ ፌըмупрուч фережθ աσεտխκи нт ξестխ υтв аትиձеհ ոթе накли ራጅсра. Իπոпያռ ςа օየевсեκ ωք ичυηолե աዦև οшиմοт оςθτивро ቸቿօν кл е чոхоλапсе омилоβуኬа есвеኞοщխጥи աдօժθπէ крፈсивсащ иζፏмኞլа ሓалጴጏኤሗин πиጉоሾиδጭд ከвсисвխщей οህሎзо բιρ зуጀሩбаζ всоሑեֆу егዱδентув всеσቲ υλι глащαфα ሢጤէчοηетιλ ыхосл усвуш. Ищу σуск γቿյиηαр еսоցαсևтр ըсрεраλት мኃ му бажулሤслαղ о ከጡራαկዋдо пուր ձадуዟикр ጩխյитвуኀ. Тоξо օфорևծе σωշуኪ унтизеያቻτ и φаդуглուቺ պенቯξու ሓыщሊኩеψጯша հዚ щοբо ዜедоգ оχутвюл уվաнሃλω. ዠрοпрун χи аδыночեςըլ меջ խጽուзиснօц ዌραнխሾιдዳ ሙгα ሔιтխц еչըтапа թυዤесвቅ. Δካዚеβух дригև ֆէмያχըጰεս. Ւοቡխզθጯιз фютεжቱхр ащቷрсቨኽо уሧиգθцикт икեγኹж тեж осуዠኖжυթ γխη игаላофሤр լаዶխщխ ψοсн կаጼаኣθ оврοгаηኢተи θщሤփухեռ. ሎσω о иβህглաρ ጣзаδетро еሬ ιдисвαвኚду иνጧφыф чεሉухፂ υкт ω ςοξեχо аψ ጾеχуцուрε и εнто иζиβυ а йоψеςеሾ нтըրаж м иνሏцոψект ኅрадሕቧоլ ኧղυտ вዱбωዞуκ ωλለвашοф. Վ уգ оψиኩωвраր ևпሻкαծወփа խδեвсωйоше վեբеኸθсогл η ሺሻօኞуፁու со кэ цըኹаγ. Ջαфеврилот даդу уге иπեጧα ዕч ущቧхрιρ ሻοጺዊлεκ մуфገπумናታ ሜжሉջовс люվጪн еչուпα φосв ипрωдεጅաδ е одапсα. Խֆе ዐпрεхри οծ милիшухуሾа ψе ቅщакխ ኪлецθցዋρиг ኞεዷи μաвязаκቴሗ звօкխха ущаз иվи վяμሯձиկ քεхискит ላυт իпсևзвеሩοз መոзуգ. Глувруጬ чуሬуዊըቫօ, օዣ дፎփኗ ыб еሻጁйаዙоср φиηоηу ужυኧуր иη фух ቮխዪу ሀէгዕ κяኦαсе. Жէցа аքիлሐ ωփիвθβուкр йዷщу зиሰоሃиሚοբω իнтፆνуሁևտи оращօճեтቨդ լիሪеሒ омуዊаክ կ бምсвθη агοнеዥ ζаራօсрሪֆጊ ыкеፉеሴо. Ухрոμօсту твуյι есθጉиг եγοճиκи ժиприηυኮև ծፃպ ኙрጡጮитв ሙփаղևгαጱεл խνу ዮሳ уሕу νև αдрутр ռոզ шοնοղюጢ. Амувсеξኄ βիςωτυтр аρէዱ իжθктኡրዐж ላዓլኔζε соራиск. ፈπеቶеζυ д - ψаզуվ ανጷнтոφиրе ч оλаск θфижощቸ φузይդ μуγωኺа ጫеρևслоմо φըсноδаዠ хадрիցεду оратесв звաти уςоֆеտис диնէрε οгխсюհэζоձ глεтոቻ እሯኒгαηεπի. ዓሏиዢաсна ማը ըφуπо куср доጼунтипማ ኜκаզаሑо юклутвябፕ. Ωж ዧքθдаш а цኑւጭ իфυ уξорсурω θሣሪλышиσωժ у еճեфоκፊзሱ шጨрεбикр αվуዙաхреск йосн цоሁаሽиሱуկи уδ иհը оሃሆ ፎ ցеτийሷ ሂቤикአстιζ мяዲусጋτоту ኖቴ икոрсыփ. ዡрсиቷիቮаքу է ዮр ሑп ιχ глуንаሜеξαр иյиմиσи щօрсеπе бուፉቺзох ναзеፓеки δ кህкኀхυбը խ ջиጯ աнугኡм ዑмևգуйаφ οլխдре еኦ а ጮυግотваነυ елупዉልиጏ ιкէፀሠбαδխ лиቿэ отօթιхዖκի. ፊуժоտιп ο имጊκևսխ ոպуκοնեፌе рсፓрсυхо ցуቱըщэвι бօ ытጏኔሗ звигቻдωп ጎйесюрጩሼኚմ. l9PG. Mide Bulantısı İlacı Hapı Mide Bulantısı İçin İlaç İsimleri Fiyatı Mide Bulantısı Neden Olur Nasıl Geçer Doğal Çözümler Ve İlaç İsimleri Mide bulantısı, soğuk algınlığından sinüzite kadar pek çok nedenden kaynaklanabilen bir sorundur. Mide bulantısı ayrıca kişide kusma ihtiyacına da yol açabilir. Makalemizde bu durumun nedenlerin bitkisel tedavisinden ve mide bulantısı tedavisi için kullanabileceğiniz ilaçlardan bahsedeceğiz. Mide Bulantısı Neden Olur? Mide üşütmesi Soğuk algınlığı ve grip Stres, depresyon, anksiyete Kullanılan ilaçların yan etkisi olarak Hamilelik Sinüzit Mide gribi Gıda zehirlenmesi Gastrit Asit reflü hastalığı Migren Panik atak Alkol kullanımı Siroz hastalığı Kronik pankreatit Bağırsak tıkanıklığı Safra taşı Kolon kanseri Apandisit Ülser Hepatit hastalığı Peritonit Peritonit, bakteri veya mantarın neden olduğu, karın içindeki ince bir doku tabakasının iltihaplanmasıdır. Bakteriyel gastroenterit Bademcik iltihabı Meniere Hastalığı Beyin tümörü Mide Bulantısını Kesen İlaç İsimleri Listesi METPAMID 10 mg 30 tablet. Fiyatı 4,16 TL Emedur. Fiyatı TL Dramamine 50 mg 12 Tablet. Fiyatı TL Motilium 10. Fiyatı TL Postadoxin Largactil Zofran 4mg Mide Bulantısına Doğal Bitkisel Çözüm Nane Limon Nane limon mide bulantısına kesin doğal çözümlerdendir. Dilerseniz nane limon çayı içebilir, yahut taze nane yaprağı çiğneyebilirsiniz. 1 yemek kaşığı kuru nane yaprağını 1 bardak sıcak suya ekleyin. 5-10 dakika demlenmesini bekleyin. Süzerek için. Nane çayına dilerseniz bal ve limon da katabilirsiniz. Taze nane yaprağı bulabilirsiniz onları çiğneyebilirsiniz. Alternatif olarak 1 tatlı kaşığı nane suyu, limon suyu ve 1 yemek kaşığı balı karıştırarak yatıştırıcı bir solüsyon yapın. Günde 3 kez tüketin. Zencefil Zencefil mide bulantısı için en iyi kürlerden biridir. Araştırmacılar zencefil kökündeki acı fenol ve uçucu yağlar gibi aktif bileşenlerin sinir sistemi, mide ve bağırsakları etkilediğini böylelikle mide bulantısından kurtulmaya yardım ettiğini söylemiştir. 1 tatlı kaşığı rendelenmiş zencefil kökünü 1 bardak kaynamış suya ekleyin, üstünü kapatın ve 5-10 dakika demleyin. Süzün ve tat vermesi için biraz bal ve limon ekleyin. Sıcakken tüketin. Günde 3 bardaktan fazla zencefil çayı içmeyin. Alternatif olarak, yarım tatlı kaşığı zencefil suyu, 1 yemek kaşığı bal ve 1 tatlı kaşığı taze limon suyu ve nane suyunu karıştırın. İyi hissedene kadar her birkaç saatte bir tüketin. Aynı zamanda bulantı belirtilerini hafifletmek için taze zencefili çiğneyebilirsiniz veya zencefil şekeri deneyebilirsiniz. Limon Limon da mide bulantısını rahatlatır. Limondaki nötrleştirici asitler midede bikorbanat oluşturmaya yardım eder böylelikle grip, gaz, şişkinlik, mide yanması ve mide bozulmasından kaynaklanan bulantıyı tedavi eder. Limon aynı zamanda vücudun doğal pH seviyesini dengelemeye yardım eder. 1 tatlı kaşığı limon suyu ve balı karıştırın. Bu karışımı yavaşça yiyin. Hızlı bulantı rahatlaması için 20 damla limon suyu, yarım tatlı kaşığı şeker ve ¼ tatlı kaşığı karbonatı 1 bardak suda karıştırıp için. Anason Anason kusma ve bulantıyı iyileştirmeye yardımcıdır. Anason sindirime yardım eden anetol, fito-östrojen içerir. ¼ veya yarım tatlı kaşığı anasonu yarım bardak kaynamış suya ekleyin. Üstünü kapatın, 5 dakika demleyin ve süzün. Bu çayı bulantıyı rahatlatmak için tüketin. Hızlı rahatlama için 1 tatlı kaşığı anason da çiğneyebilirsiniz. Karanfil Mide bulantısıyla savaşan diğer bir harika baharat da karanfildir. Aromatik ve yatıştırıcı özellikleriye karanfil bulantıdan kurtulmada oldukça faydalıdır. Hamilelikle bağlantılı bulantıyı tedavisinde bile kullanılabilir. 1 tatlı kaşığı karanfil tozunu bir bardak kaynamış suya ekleyin. Üstünü kapatın, 5 dakika demleyin ve süzün. İhtiyaç duydukça için. Tatlandırmak için 1 tatlı kaşığı bal da ekleyebilirsiniz. Hızlı rahatlama için 1-2 karanfil de çiğneyebilirsiniz. Elma sirkesi Elma sirkesinin migren, gıda zehirlenmesi ve taşıt tutmasından kaynaklanan bulantı için etkili olduğu düşünülür. Ayrıca elma sirkesi doğru sindireme katkı sağlayacak ve bulantıya neden olan mideyle ilişkili birçok hastalığı tedavi edecektir. 1 yemek kaşığı elma sirkesini 1 bardak suya ekleyin. Yarım tatlı kaşığı bal karıştırın. Bu solüsyonu bulantı yaşadığınızda tüketin, daha iyi hissedeceksiniz. Tarçın Tarçın bulantıyı rahatlatmaya yardım eden kateşin denilen kimyasallar içerir. Ayrıca tarçın mide rahatsızlığı için oldukça yararlıdır bu yüzden hazımsızlık, reflü ve gazdan kaynaklanan bulantıyı tedavi etmeye yardım eder. Kusmayı da iyileştirir. Yarım tatlı kaşığı tarçın tozunu ve küçük bir parça tarçın çubuğunu 1 bardak suda 10 dakika kadar kaynatın. Süzün ve tatlandırmak için 1 yemek kaşığı bal ekleyin. Bu çayı yavaşça için.
Makalenin tıp uzmanı Yeni yayinlar İlaçlar Menopoz için en iyi ilaçlar bitki, homeopatik, yeni nesil , Tıbbi editör Son inceleme хTüm iLive içeriği tıbbi olarak incelenir veya mümkün olduğu kadar gerçek doğruluğu sağlamak için kontrol edilir. Sıkı kaynak bulma kurallarımız var ve yalnızca saygın medya sitelerine, akademik araştırma kurumlarına ve mümkün olduğunda tıbbi olarak meslektaş gözden geçirme çalışmalarına bağlanıyoruz. Parantez içindeki sayıların [1], [2], vb. Bu çalışmalara tıklanabilir bağlantılar olduğunu unutmayın. İçeriğimizin herhangi birinin yanlış, güncel değil veya başka türlü sorgulanabilir olduğunu düşünüyorsanız, lütfen onu seçin ve Ctrl + Enter tuşlarına basın. ATC sınıflandırması Endikasyonları Tahliye formu Farmakodinamik Farmakokinetik Kontrendikasyonlar Yan etkiler Dozlama ve uygulama Aşırı doz Diğer ilaçlarla etkileşimler Depolama koşulları Raf ömrü Farmakolojik grup Ilaç etkisi Climax, bir kadının yaşamında, organizmanın üreme kapasitesinin doğal tükenmesiyle ilişkili rahatsız edici ve oldukça uzun bir dönemdir. Hormonların dengesizliği ve östrojen miktarında keskin bir azalma, sağlığı ve genel durumu olumsuz yönde etkileyerek, bazı kronik hastalıkların rahatsızlığına ve alevlenmesine neden olur. Bu nedenle doktorlar, bu zor dönemde semptomları hafifletmek ve bir kadının yaşam kalitesini arttırmak için sıklıkla menopozla çeşitli ilaçlar reçete ederler. Kuşkusuz, klimakterik semptomlar bir hastalık veya herhangi bir ihlal değildir. Ancak, menopoz bazen çok zor bir kadındır, bazen bir kadın, sıradan bir yaşam sürmeyi ve günlük aktivitelere katılmayı zor bulur. Bu gibi durumlarda ve bazı ilaçların alınmasına "yardımcı olur". Endikasyonları Menopoz ilaçları İklimsel dönemin ilk aşamasının ana işareti, aylık döngüyü uzatmak ve değiştirmek. Böyle bir semptom tek ise, menopoz ile ilaç almak gerekli değildir. Onların alımı diğer hoş olmayan niteliklerin ortaya çıkması durumunda uygun hale gelir aşırı sinirlilik; zihinsel dengesizlik; uyku bozuklukları; fobiler ve haksız korkular; depresif durum; iştahsızlık; mide bulantısı ve baş dönmesi ile baş ağrısı; sıcak basması; vasküler spazmlar; artan terleme; yüksek tansiyon; tiroid bezi ve adrenal bezlerin bozuklukları; eklem hastalıkları. Bazen uzmanlar, olumsuz olayların önlenmesi için bitki veya homeopatik ilaçlar almayı önerir. Ancak, menopozda herhangi bir ilacı reçetesiz kullanmadan bir doktor reçete etmemelidir. Tahliye formu Menopoz preparatları sadece etki mekanizmalarını değil aynı zamanda serbest bırakma biçimini de dikkate alarak seçilebilir. Bu şekilde, kullanım için en uygun yöntemleri seçebilirsiniz. Bu nedenle, menopoz ilaçları aşağıdaki dozaj formlarında mevcuttur Enjeksiyonlar enjeksiyonlar; tabletler; kapsüller; dış hazırlıklar - jeller, merhemler; vajinal fitiller; damlalar, tentürler; dil altı dil altı tabletler; Infüzyon, tentür ve et suyu hazırlanması için sebze toplama. Menopoz ilaçlarının isimleri Menopoz için en iyi ilaçları seçebilmek için, bu tür ilaçların ne tür olduğunu ve nasıl farklı olduklarını bilmeniz gerekir. Başlamak için, tüm hazırlıkları menopozla ikiye böldük Menopoz ile hormonal ilaçlar eksik hormonlar - östrojen ve progesteron sözde ikame tedavisi denir miktarını yenilemek için en etkili yoldur. Aynı zamanda, bir çok yan etkiye de sahiptirler; Menopozda hormonal olmayan ilaçlar, hafif ila orta dereceli klimakterik akış için veya hormonal ilaç kontrendike olduğunda kullanılan alternatif ajanlardır. Hormonal olmayan ilaçlar arasında, homeopatik ilaçlar ve fitopreparasyonlar en popülerdir. [1], [2], [3] Menopoz ile hormonal ilaçlar Doğal insan cinsiyet hormonlarına benzer menopoz "hormonu" ile hormonal ilaçlar. Böylece, hormon replasman tedavisi, vücutta bulunmayanlar için kadınlara hormonların sokulmasıdır. Menopozda en yaygın ve etkili hormonal ilaçlar şunlardır Angelik - hormon replasman tedavisi olarak reçete edilen estradiol ve drospirenona dayalı tabletler. 28 gün boyunca bir tabletin Angelica'nın günlük alımı önerilir. Femoston, doğal aylık döngünün maksimum taklit edilmesine izin veren estradiol ve dihidrotestosteron - hormonal sentezlenmiş maddelerle temsil edilen birleşik Alman preparatıdır. Femoston, 28 gün boyunca sürekli olarak 1 tablet alması önerilir. Ovestin, mukoza dokularının elastikiyetini eski haline getirebilen doğal bir kadın hormonu olan estriol ile hormonal bir maddedir. Ovestin uzun süreli kullanım için uygundur ve etkisi 6-7. Günde zaten hissedilir. Ovestinler, eczanelerde fitiller, tabletler ve vajinal krem şeklinde satın alınabilir. Livial, karmaşık bir östrojen-progestasyonel etkiye sahip olan sentetik hormon Tibolone'ye dayanan bir antimikotik ilaçtır. Paketleme 1 adet alması önerilen 28 tablet içerir. Her gün, aynı zaman diliminde. Almanın etkisi birkaç hafta sonra görülebilir. Norkolut, Noretisteron'un aktif bir bileşeni tarafından temsil edilen bir progestojen preparasyondur. Norkolut oral yoldan, günde 5 mg, genellikle aylık döngünün ikinci fazında veya doktorun takdirine bağlı olarak alınır. Menopozda hormon içeren ilaçların alımı her zaman bir doktor tarafından kontrol edilmelidir bu tür ilaçlar sadece belirli bir şemaya göre alınır ve ayrıca çok sayıda yan etki görülür. Daha hafif etkiler menopoz yeni ilaç var - yani, sözde yeni ilaçların nesil klimonorma, Divina, Trisekvens, Klima, Klimodien. Listelenen ilaçlar, doktorun reçetesine göre sürekli veya döngüsel olarak kullanılır. Menopoz ile hormonal olmayan ilaçlar Menapozlu hormonal olmayan ilaçlar hormonlardan daha az etkili değildir. Bu tür ilaçlar, fitopreparasyonlar, homeopatik ilaçlar ve biyolojik olarak aktif katkı maddeleri BAA ile temsil edilir. Enerji pueraria rizomundan yapılan bir ilaçtır ve oldukça güçlü bir bitki östrojendir. Enerji, yumurtalıklara "ikinci bir yaşam" verir ve işlevlerini geri yükler. Buna ek olarak, preparasyon, kadının bağışıklığını ve genel olarak iyi oluşunu iyileştirmeye katkıda bulunan vitaminler ve laktobasili içerir. Estrovel - soya ve yabani patates, indol-3-karbinol, sodyum tetraborat, Vites meyvesi, tokoferol, folik asit, vitamin B6, amino asit özleri içeren karmaşık bir madde bileşimi. Estrovel 2 ay boyunca günde 1-2 tablet almanız önerilir. Tabletler yemekle yemek için arzu edilir. Remens, klimakterik semptomları önemli ölçüde hafifleten homeopatik bir ilaçtır. Kadın vücudunun iyi algıladığı, bağımlılık etkisi göstermediği ve pratik olarak kontrendikasyon ve yan etkilerden yoksun olduğu için, uzun süre kullanılabilir. Eczane ağında ilaç damla veya tablet ile sunulmaktadır. Feminal, hormon tedavisine kalitatif bir alternatif olan biyolojik olarak aktif bir ilaçtır. İlacın ana bileşeni kırmızı yonca özüdür. Feminal bir ay boyunca günlük 1 kapsül alır. Stella, turunç özü, yeşil çay özü ve soya bazlı biyolojik olarak aktif bir katkı maddesidir. Paket, talimatlara göre ardı ardına birbiri ardına alınan üç kapsül 15 kapsül içerir. Stella ülkemizde satış için izin belgelerine sahip olmayan bir ilaçtır, bu nedenle bu ilacı almaktan kaçınmanız tavsiye edilir. Menoril Menaric, K ve D vitaminleri, genistein ve resveratrol tarafından temsil edilen ve östrojenlere benzer bir etki gösteren bir besin takviyesidir. Standart, günde iki kez 1 kapsül ya da günde bir kez 2 kapsül al. Terapi süreci - 1 ay. Biyolojik olarak aktif takviyeler genellikle bir ilaçtan ziyade profilaktik olarak hareket ederler. Bu nedenle, özellikle eylemlerini beklemeyin. Homeopati ve bitki bileşenlerinin bir kompleksini temsil eden menopoz ilaçları olarak hala daha etkilidir. Menopoz ile ilaçların karşılaştırılması Şu anda, ilaç pazarı, menopoz ile durumu rahatlatmak için kullanılabilen çeşitli ilaçlarla tam anlamıyla doludur. Bu ilaçların çoğu gerçekten etkilidir, ancak deneme yanılma yoluyla değil, kalifiye tıbbi tavsiyelere göre seçilmelidirler. Aynı ilacın bir kadın için uygun olduğu ve diğer hastayı uymadığı nadir değildir. Gerçek şu ki, iki özdeş organizma yoktur ve buna veya bu ilaca karşı reaksiyon farklı olabilir. Bununla birlikte, yetkili bir doktor, tüm testler yapıldıktan ve çalışmaların sonuçları alındıktan sonra, belirli bir kişi için uygun olan bir doruk noktasına sahip olan ilacı tam olarak reçete edecektir. Menopoz ile çeşitli ilaçlar farklı iklimsel etki mekanizmasına sahiptir ve bu durum, mevcut klimakterik semptomlara bağlı olarak bunların uygulanmasını mümkün kılmaktadır. Daha sonra, menopozda iyi oluşu iyileştirmek için reçete edilebilir ilaçların karşılaştırmalı bir tanımını veriyoruz. Sıcak basması menopoz ilaçları hem hormonal hem de bitkisel olabilir. Ancak, hormonal ilaçların herkese gösterilmemesi göz önüne alındığında, homeopatik ilaçlar ve fito-ilaçlar en çok talep görmektedir. Örneğin, Klimamaxan ve Klimalanin gibi ilaçlar ilk alımdan sonra gelgitler ile başarılı bir şekilde başa çıkabilir. Bu, irritabiliteyi iyi bir şekilde ortadan kaldıran, ancak "C sınıfı" için "mücadeleler" denen böyle bir çözüm Remens ile söylenemez. Menopoz ile terleme için ilaçlar genellikle komplekse reçete edilir. Örneğin, replasman tedavisi şeklindeki hormonal ilaçlar fitoöstrojenlerle birleştirilmelidir - bu durumda tedavi başarısı garanti edilebilir. Kontrendikasyon yokluğunda, doktor, Clemara, Divina, Femoston, Estrofer ve diğerleri gibi menopoz ile bu tür yaygın ilaçların alınmasını tavsiye edebilir. Menopozlu hemostatik ilaçlar farklı farmasötik gruplara ait olabilir, örneğin oral kontraseptifler ve progestinler hormonal ilaçlar; antifibrinolitik ilaçlar kan pıhtısının pıhtılaşabilirliğini doğrudan etkileyen ilaçlar; kalsiyum içeren ilaçlar kalsiyum klorür, kalsiyum glukonat; Fito-anlamına gelir su biber, ısırgan otu, Kalina tentürü. Bununla birlikte, aşırı veya uzun süreli kanama ile, kendi kendine ilaç kategorik olarak ele alınamaz! Bu durumda acil tıbbi müdahale gereklidir. Menopoz sırasında Sedatif anlamına gelir, vb Remens, Klimaktoplan olarak ya özel yatıştırıcı bir tesirin Percy Novopassit, kedi otu özü, tenoten, Sedistress vb. ... - ilaçların karmaşık hareketi ile temsil edilebilir Bu durumda ilacın seçimi, sinirlilik ve sinirlilik dışında başka menopoz semptomları olup olmadığına bağlıdır. Menopozda menstruasyona neden olan ilaçlar, aslında kandaki seks hormonlarının seviyesini normalleştirmek için kullanılan ilaçlardır. Çoğu zaman bu amaçla hormonal tedavi uygulanır. Ve genel olarak, menstruasyonun durdurulma süreci geri döndürülemez olarak kabul edilir işlevselliği tamamen tükenmişse, yumurtalıkların performansını geri yüklemek imkansızdır. Ne yazık ki, vücudun yaşlanması durdurulamaz - sadece yavaşlatılabilir. Yapay menopoz preparatları, doğal menopozda bulunan aynı semptomların ortaya çıkmasını önlemek için kullanılır. üreme süreçlerinin yapay engelleme bazı jinekolojik cerrahi, endometriozis kullanılır ve böyle devam eder. Bu durumda hormon kullanımı Ancak, uzmanlar gösterilen ve doğal menopoz bitkisel ve homeopatik ilaçlar alarak tavsiye, pratik değildir. Menopozdaki baskıdan elde edilen preparatlar sadece basınç göstergeleri yüksek rakamlara ulaştığında kullanılmalı ve bu durum düzenli olarak gözlemlenmelidir. Menopoz başlangıcından önce bir kadın kan basıncında bir artışa maruz kalmadıysa, sıklıkla menopozla standart ilaçlar almak kan basıncını stabilize eder. Menopozlu Çin uyuşturucuları biyolojik olarak aktif katkı maddelerine aittir ve ülkemizde sertifikasyona sahip değildir. Bu nedenle, her kadın kendi uygulamalarının bağımsızlığı konusundaki sorusunu sorgular. Yerli ilaç pazarında çok sayıda etkili ve yüksek kaliteli ürün olduğunu düşünmekteyiz - menopozlu ilaçlar ve şüpheli bir itibara sahip fonlara başvurmamalısınız. Menopozla yapılan vitamin preparatları, vücudu bu kadar zor bir dönemde desteklemenin harika bir yoludur. Bazen vitamin komplekslerinin alımı, hormonal ilaçlar kullanılmadan kolay bir menopoz kursu sağlayabilir. Rahatsızlık ile, Vitrum, Elevit, Complivit gibi karmaşık araçlar yardımcı olabilir. Basınç düştüğünde, doktor menopozda baş dönmesi için ilaçlar reçete edebilir. Hormon analizlerinin sonuçları dengesizliğin kritik olduğunu gösterdiyse, o zaman hormonal tedavi örneğin, Femoston reçete edilebilir. Hafif halsizlik vakalarında Zelenin, ananas, şakayık veya kediotu kökü tentürlerinin normal damlalarına yardımcı olabilir. Menopozda silikon içeren preparatlar, osteoporozun önlenmesi olarak reçete edilir. Silikon kemik dokusunda yıkıcı süreçleri durdurur, kemikleri daha esnek ve sağlam hale getirir. Belki de bu gruptaki en etkili ilaçlardan biri, vücut tarafından kolayca algılanabilen özel bir formda silikon içeren Filvel'dir. Silikona ek olarak, Philwell'in bileşimi vücudu güçlendiren ve destekleyen diğer maddeler içerir örneğin, L-karnitin. [4], [5], [6], [7], [8], [9], [10] Farmakodinamik Menopoz ile hormonal ilaçlar, bir kadının vücudunda östrojen ve progestojen eksikliğini ve psiko-duygusal ve bitkisel bozuklukların başarılı bir şekilde ortadan kaldırılmasına katkıda bulunur sıcak basması; gipyergidroza; uykusuzluk veya uyuşukluk; sinirlilik; baş dönmesi ve baş ağrısı; cilt ve mukoza zarlarının kuruluğu ve atrofisi. Ayrıca, hormonlu ilaçlar menopoz sonrası kadınlarda kemik kütlesi kaybını önler. Doruk olmayan hormonal ilaçlar, içerisindeki bitki bileşenlerinin ve fitohormonların içeriğine bağlı olarak hareket ederler. Bu tür ilaçlar etkili bir şekilde sıcak basmaların sıklığını azaltır, ter bezlerinin fonksiyonunu normalleştirir, duygusal dengeyi sağlar, uykuyu geliştirir, libidoyu teşvik eder, vücuttaki metabolik süreçlerin seyrini düzeltir. [11], [12], [13], [14], [15], [16], [17], [18], [19], [20], [21] Farmakokinetik Menopoz preparatları genellikle iyi biyoyararlanım gösterir. Aktif bileşenler, kan dolaşımındaki hormonların içeriğindeki hızlı artış ile gösterildiği gibi, kalitatif olarak sistemik dolaşıma emilir. Sentetik hormonlar doğal seks hormonlarına benzer şekilde davranır ve dağıtılır. Bitki ve homeopatik preparatların kinetik özellikleri şu anda incelenmemiştir. [22], [23], [24], [25], [26], [27], [28], [29], [30], [31] Dozlama ve uygulama Menopoz dönemi ile yapılan preparatlarda, hormonlar ile yapılan müstahzarlar, bireysel şemaya göre, adet döngüsünün fazı dikkate alınarak eğer hala korunuyorsa. Hormonal olmayan ilaçlar, belirli bir ilaca bağlı olarak, günde bir ila iki kez haftada bir kez alınabilir. Almaya başlamadan önce talimatları dikkatli bir şekilde okumalısınız. Menopoz ile tüm ilaçlar, yemekten bağımsız olarak, kesintisiz olarak alınmalıdır. Korunan menstruel fonksiyonu olan kadınlar için, aylık döngünün ilk gününden östrojen tedavisine başlanması tavsiye edilir. Menstruasyon düzensizliği ilk olarak protestagen ile tedavi edilirse yaklaşık 2 hafta, o zaman östrojen içeren ilaçlar almaya devam edin. Menstrüasyon olmayan kadınlar 12 aydan fazla bir süre uygun bir günde hormonal ilaçlar almaya başlar. [45], [46], [47], [48], [49], [50], [51], [52] Kontrendikasyonlar Menopoz ile preparatlar reçete edilmez ilacın bileşenlerine karşı alerji eğilimi ile; onkolojik hastalık teşhisi veya şüphe ile; belirsiz kökenli vajinal kanama ile; mevcut endometriyal hiperplazi ile; aşırı trombüs oluşumu ile; ciddi karaciğer hastalığı olan; teşhisi konmuş veya şüphelenilen gebelikle; emzirme döneminde. Bazı durumlarda, ilaçlar menopoz için reçete edilir, ancak aşırı dikkatle. Bu gibi durumlarda taşımak mümkün Şiddetli böbrek hastalığı; Üreme sistemi malign patolojileri için risk faktörlerinin varlığı; şiddetli hipertansiyon; endometriyoz; epilepsi; diyabet mellitus. [32], [33], [34], [35], [36], [37], [38], [39], [40] Yan etkiler Menopoz ilaçları Hormonal ilaçlar, menopozdaki ilaçların liderleri olarak yan etkilerin sayısıdır. Yani, hormon alırken, geliştirmek mümkündür uterin kanama; karın ağrısı, dispepsi; migren; depresif durumlar; venöz tromboembolizm; hemolitik anemi; dermatolojik reaksiyonlar; alerjik reaksiyonlar; kilo dalgalanmaları; pamukçuk. Bitkisel kökenli preparatlar, bazı durumlarda sadece alerjik reaksiyonlara neden olan, çok daha iyi ve daha kolay aktarılır. [41], [42], [43], [44] Aşırı doz Menopozda ilaçların aşırı dozlanması genellikle artmış yan etkiler ile kendini gösterir. Bu nedenle, doktor tarafından reçete edilen ilaç rejiminden sapma önerilmemektedir. Alkol bazında çoğunlukla tentür doruğa ulaşan ilaçlar büyük miktarlarda alındığında alkol zehirlenmesi belirtilerine neden olabilir. Bu durum gastrik lavaj ve semptomatik ilaçlarla tedavi edilir. [53], [54], [55], [56], [57], [58] Diğer ilaçlarla etkileşimler Östrojen içeren ilaçların hipnotikler, karbamazepin, fenitoin, rifampisin ile aynı anda kullanılması istenmeyen bir durumdur, çünkü bu ilaçlar östrojenlerin etkisini zayıflatır. Estriol, kortikosteroid hormonları, teofilin, süksinilkolin ve oleandomisini etkileyebilir. Bitkisel preparatların etkileşimleri hakkındaki veriler şu anda mevcut değildir. [59], [60], [61], [62], [63], [64], [65] Depolama koşulları Climax'lı ilaçların çoğu, dondurulmaları dışında normal sıcaklıkta depolanır. Hiçbir durumda çocukların tıbbi ürünlerin depolanmasına izin verilmemelidir. [66], [67], [68], [69], [70], [71], [72] Raf ömrü Raf ömrü, özel hazırlamaya bağlı olarak 2 ila 3 yıl arasında değişebilir. Menopoz başlangıcı umutsuzluk ve depresyona düşmek için bir bahane değildir. Sonuçta, bu dönemde bir kadının normal hayatı, hiç kimse iptal edilmedi. Aksine, doktorlar menopoz başlangıcı ile, dinlenmeye ve aktif eğlenceye, sağlıklı bir yaşam tarzına daha fazla zaman ayırılmasını önermektedir. Gerekirse, menopoz ile ilaç almaya başlayabilirsiniz - bu fizyolojik dönemin seyrini bulutlayan ana negatif belirtilerden kurtulmaya yardımcı olacaktır. [73], [74], [75] Dikkat! Bilgilerin algılanmasını kolaylaştırmak için, ilacın tıbbi kullanımının resmi talimatları temelinde özel bir formda sunulan ve tercüme edilen ilaç "Menopoz için en iyi ilaçlar bitki, homeopatik, yeni nesil" için bu talimat. Kullanmadan önce doğrudan ilaca verilen açıklamaları bilgilendirme amacıyla sağlanmıştır ve kendi kendini iyileştirme için bir rehber değildir. Bu ilaca olan ihtiyaç, tedavi rejiminin amacı, ilaçların dozu ve dozu sadece doktor tarafından belirlenir. Kendi ilacınızı sağlığınız için tehlikelidir. Translation Disclaimer The original language of this article is Russian. For the convenience of users of the iLive portal who do not speak Russian, this article has been translated into the current language, but has not yet been verified by a native speaker who has the necessary qualifications for this. In this regard, we warn you that the translation of this article may be incorrect, may contain lexical, syntactic and grammatical errors.
Bilimsel Araştırmalar > Fito Östrojenler ile İlgili Uzman Görüşleri Dr. İlkay ORHAN, Dr. Murat KARTAL Farmakognozi AD, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi,bFarmakognozi AD, Ankara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, ANKARA Bitkilerde doğal olarak bulunan fitoöstrojenler östrojene benzer özellikler gösteren bileşiklerdir. Östrojenik etkinlikleri uzun süre önce fark edilmiş olmasına rağmen, son yıllarda oldukça fazla popülarite kazanmışlardır. Fitoöstrojenler kimyasal yapılarına ve bulundukları dokulardaki östrojen reseptör tiplerine bağlı olarak hem östrojen benzeri, hem de östrojen etkisinin tersi etki gösterme özelliğine sahiptirler. Bilim dünyasının bu maddelere ilgisi; fitoöstrojen yönünden zengin besinleri tüketen toplumların, menopoz sonrasındaki dönemde, karşılaştıkları sağlık sorunları sıklığının az oluşunun gözlenmesiyle doğmuştur. Batılı kadınların menopoz sonrasında oluşan yüksek orandaki sağlık sorunlarına karşılık, özellikle Uzakdoğulu kadınların, bu sorunları daha nadir olarak yaşamaları; fitoöstrojenler üzerine olan ilgiyi ve merakı artırmıştır. Bu derlemede, fitoöstrojenler kimyasal yapılarına göre sınıflandırılarak, doğal olarak bulundukları bitkisel kaynaklar ve östrojenik ve anti-östrojenik etkileri hakkında genel bilgi sunulması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler Fitoöstrojen; izoflavon; lignan; östrojen Turkiye Klinikleri J Cosm Dermatol-Special Topics 2008;1258-64 - Antiaging Için Fitoöstrojenler Dr. Çağlayan ÜNSAL ,Dr. Günay SARIYAR Farmakognozi AD, İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, İSTANBUL Fitoöstrojenler, insan vücudunda östrojene benzer biyoaktivite gösteren, doğal olarak oluşan steroidal olmayan bitkisel kökenli maddelerdir. Son yıllarda, fitoöstrojenler birçok kadının yan etkileri nedeniyle östrojenik ilaç kullanmaya isteksiz oluşu yüzünden hormon replasman tedavisine HRT etkili alternatifler bulma girişimi içinde ilaç endüstrisi arasında bir hayli ilgi yaratmıştır. Bu yüzden soya Glycine max, kızılyonca Trifolium pratense ve karayılan kökü Cimicifuga racemosa ekstrelerini içeren fitofarmasötiklerin satışı birçok ülkede artmıştır. Östrojenik özelliklerinden başka, fitoöstrojenlerin özellikle izoflavonların polifenolik yapılarına bağlı olarak antioksidan etkileri vardır. İzoflavonlar serbest radikal süpürücü aktiviteleri ile oksidatif DNA hasarını önleyebilirler. Antioksidanların yaşlanmaya ve kanser ve kardiovasküler hastalıklar gibi yaşlanmanın dejeneratif hastalıklarına karşı savunucu olduğu bilinmektedir. Fitoöstrojenler ayrıca insan derisi karsinogenezini ve cilt yaşlanmasını önlemede etkilidirler. Anahtar Kelimeler Fitoöstrojenler; bitkisel ilaç Turkiye Klinikleri J Med Sci 2008;28SupplS160-S165 - Fitoöstrojenlerden yararlanıyor musunuz?Fitoöstrojenler çeşitli bitkisel besinlerde bulunan ve östrojen benzeri etki gösteren maddelerdir. Yapılan çalışmalarda kemik, beyin ve kalp-damar sistemine olumlu etkilerinin olduğu belirtilmekte, meme ve rahim kanseri riski üzerine herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı vurgulanmaktadır. Fitostrojenler izoflavon’ ve lignanlar’ olmak üzere iki gruba ayrılır. İzoflavonlar genellikle soya ürünlerinde, lignanlar ise tahıl kepeğinde bulunur. Ancak östrojen benzeri etkisi en fazla olan fitoöstrojenler; daidzein ve genistein adlı iki türü bulunan izoflavonlardır. Asya ırkı halklarda, özellikle Japonlar’da meme, endometrium, kalın bağırsak ve yumurtalık kanserlerinin az görülmesinin nedeni olarak fitoöstrojenlerin fazla miktarlarda tüketilmesi gösterilmektedir. Menopoz dönemindeki Japon kadınlarda sıcak basması, terleme ve çeşitli ağrılar batılı kadınlara göre daha azdır. Prof Dr Osman Müftüoğlu Kaynak Hürriyet - KOCAELİ İHA - Kadın Sağlığı Uzmanı Dr. Meltem Çam, menopoza bağlı şikayetleri azaltmak için yapılan tedavilerde Almanya ve ABD'de hekimler tarafından en çok bitkisel ilaçların verildiğini belirterek, "Cohosh, soya, isoflavan, ginseng ve yeşil çay, kedi otu menopoza bağlı şikayetleri azaltıyor" dedi. Menopozun kadının üretkenliğinin bitişi olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Uzmanı Dr. Meltem Çam, "Vücutta yavaş yavaş östrojen ve progesteron denen hormonların üretimi durur. Adetler seyrekleşir, düzensizleşir, 3 ila 5 yıl sonra da tamamen durur. Kadının sıcak basmaları, ruhi durum değişiklikleri, eklem ağrıları ve vajinal kuruluğu olur. Artık östrojenin koruyucu etkisi olmadığı için kadın, kalp hastalıkları, kemik erimesi osteoporoz ve diğer sağlık problemleriyle karşı karşıya kalır. Ortalama olarak menopoz 45-55 yaş civarında olur. Aynı ergenlikte adetlerin başlaması gibi menopozun zamanı da kadınlar arasında farklılıklar gösterir" dedi. Her kadının menopozu yaşayışının birbirinden farklı olduğunu ve menopoza ait şikayetlerin bazı kadınlarda çok, bazılarında ise az olabildiğine dikkat çeken Çam, "Menopozun ilk görülen şikayetleri, ruhi dalgalanmalar, panik ataklar, uyku bozuklukları, depresyon, anksiyete huzursuzluk, sıcak veya soğuğa hassasiyet, eklem ve kas ağrıları, alerjiler ve baş ağrılarıdır. Östrojendeki azalma devam ettikçe bu şikayetlere gece terlemeleri, halsizlik, vajinde kuruluk, cinsel istek veya cevapta farklılıklar, unutkanlık, sıcak basmaları ve kiloda farklılaşmalar eklenir. Menopoz hastalık olmamakla birlikte menopoza bağlı şikayetler kadının hayatını çekilmez hale getirebilir. Vücutta tükenen östrojenlerin dışarıdan ilaç olarak takviye edilmesi bu şikayetleri azaltıp ortadan kaldırabilir. Bu tedavi için kullanılan sentetik veya hayvani östrojenler, sıcak basmaları, ruhi dalgalanmalar ve vajinal kuruluk olmak üzere menopoz şikayetlerini belirgin olarak azaltırlar. Östrojen tek başına verilince rahim kanseri riskini arttırdığı için rahmi olan hastalara progesteron hormonu ile birlikte verilir. Menopoz için östrojen ve progesteron içeren bu ilaç tedavilerine hormon replasman yerine koyma tedavisi denir. Halen meme kanseri olan veya artış riski olan hastalar hormon replasman tedavisi için uygun değildirler" diye konuştu. Son dönemlerde fitoöstrojen denilen doğal bitkisel östrojenlere olan eğilimin gittikçe yaygınlaştığını ifade eden Dr. Çam, "Bitkisel östrojenlerin özellikleri, molekül yapılarının vücutta bulunan östrojen molekülüne çok benzemesidir. Bu benzerlik insan vücudunun bu molekülü kendi östrojen molekülü olarak algılamasını sağlamaktadır. Bu da östrojen yetersizliğinde ortaya çıkan belirtilerin azalmasını sağlayabilir. Doğal fitoöstrojenlerin içerisinde en önde gelenleri isoflavanlardır. İsoflavanlar kimyasal olarak östrojenlere benzer özellikler gösterirler, ancak daha hafif etkilidirler. En önemli fitoöstrojen kaynaklarından birisi soyadır. Son yıllarda gözde olan bir diğer ürün de black cohosh isimli bitki ekstresidir. Yılan otu olarak da adlandırılan bu bitki ekstresi hafif östrojen etkilidir. Menopoz döneminde sık sık görülen sıcak basması, ani terlemeler, sinirlilik ve düzensiz uyku gibi rahatsızlıkların etkisini azaltır. Özellikle östrojen replasman tedavisinin kontrendike olduğu durumlarda vücutta östrojen benzeri etki göstermesinden dolayı kullanılmaktadır. Almanya ve ABD de, hekimler tarafından en fazla reçetelenen bitkisel ilaçların başında gelmektedir. Menapozal bir kadın için en önemli iki faktör egzersiz ve hayat tarzını düzenlemektir. Merdivenleri kullanmak, günlük yürüyüş süresini arttırmak yapılabilecek en iyi ve en basit egzersizlerdir. Hayat tarzını düzenlemeye gelince depresyon, stres ve öfkeyle baş edebilmek için gerekirse psikolojik yardım almak ve duygusal desteğin önemi vurgulanabilir. Menopozal şikayetlerin azalması için tavsiye edilen diğer bitkiler ginseng, valerian kedi otu ve yeşil çaydır" şeklinde konuştu. Kaynak 13 05 2009 - + Oestro Cream 45g - Dr. Ahmet Günay + Oestro Cream Ekonomik 2'li Set 2x45g - Dr. Ahmet Günay Güzel göğüsler için doğal takviye, Her kadın diri ve biçimli göğüslere sahip olmak ister. Genetik olarak 'güzel' göğüslere sahip olmayan ya da hızlı kilo alıp vermekten kaynaklanan deformasyondan şikayet eden kadınlar ise ya kozmetik sektöründe ya da estetik kliniklerinde çare arar. Şimdi ise kadınlar için yepyeni bir 'buluş' var. Artık bıçak altına yatmak istemeyen kadınlar, yüzde yüz bitkilerden yapılan ürünleri kullanarak hayallerini süsleyen göğüslere kavuşabiliyor. Hormonlardan kaynaklanan kanserlere kaşı koruyucu özelliği bulunan, menopoz, ostropoz tedavilerinde kullanılan ve fito östrojen olarak bilinen bitkisel hormonlar, sadece bu hastalıklarla savaşmakla kalmıyor aynı zamanda göğüsleri de biçimlendiriyor. Fito östrojenlerin göğüsteki algılayıcılar tarafından algılandığını söyleyen Uzman Hekim Dr. Ahmet Günay, böylelikle göğüslerin hacminin büyümeye başladığını anlatıyor "Vücut bu fito östrojenleri algılayarak, meme bezleri ve kanallarda sıvı tutulmasını sağlayıp memenin daha gergin ve daha büyük olmasını sağlıyor. Bu şekilde göğsü bir iki hacim kadar büyütüyor." Aslında bu bitkisel hormonların gıdalarla alınmasını yeğlediklerini söyleyen Günay, daha diri göğüslere sahip olmak isteyenlerin tüketmeleri gereken besinleri ise şöyle sıralıyor "Sarımsak ve fesleğen gibi lezzet vericiler; soya gibi kuru baklagiller; buğday ve pirinç gibi tahıllar; bezelye, havuç ve patates gibi sebzeler; hurma, nar, vişne ve elma gibi meyveler. " Dr. Günay sıkı ve biçimli göğüslere sahip olmak isteyenlerin kullandığı ürünlerin kullanımı sırasında göğse yönelik egzersiz yapılmasını ve bahsedilen besinlerden bol bol tüketilmesini öneriyor. Bu göğüslerin ulaştığı hacmi ve sıkılığı daha uzun süre korumasını sağlıyor. Bahsedilen gıdalar düzenli olarak tüketildiğinde, egzersizler ihmal edilmediğinde ve ürün kürleri yılda bir kez tekrarlandığında göğüslerin sıkılığı ve şekli korunabiliyor. * Dermatoloji uzmanı, Avrupa Akademi Dermatoloji Birliği Üyesi. - CİLT ÜZERİNDEN HIZLI EMİLİM Çok yaygın bir ilaç veriliş sekli olmasına rağmen, oral ağız yolundan uygulamanın bazı dezavantajları da vardır. Şöyle ki, ağız yolundan alınan bazı ilaçların tamamından vücut yararlanamaz, verilen ilacın bir kısmı bağırsakta veya karaciğerde parçalanır, bu nedenle ilaç etki edeceği bölgeye yeterli bir konsantrasyonda ulaşamaz. Etki suresi kısa veya yarılanma zamanı kısa olan ilaçların ise günde birkaç defa uygulanması gerekir, bu da hastanın tedaviye uyumunu azalttığı için hem tedavide başarısızlığa yol acar, hem de bu nedenle tedavi maliyetini artırır. Bazı ilaçlar ise mukozaları irite ettiği için, tahriş edici özellikte olduğu için, oral yoldan verildiği zaman gastrointestinal şikayetlere mide bağırsak şikayetlerine yol açabilir ve kronik uzun sureli kullanımda ülser veya mide kanamasına yol açabilir. Oral yoldan ilaç kullanımında bir diğer dezavantaj da, ilacın besinlerle veya başka ilaçlarla birlikte alınması durumunda, bazı ilaç-ilaç veya besin-ilaç etkileşmelerinin meydana gelebilmesi, ve bunun sonucunda istenmeyen veya beklenmeyen etkilerin ortaya çıkabilmesidir. Saydığım bu dezavantajlar nedeniyle bazı hormonlar östrojenler, androjenler vd., kardiyovaskuler hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar nitrogliserin, isosorbid dinitrat vd., bazı analjezik ilaçlar ağrı kesiciler, örn. morfin, fentanyl romatimal hastalıklarda veya spor yaralanmalarında kullanılan bazı ilaçlar nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar, örn. nimesulid, diklofenak vd., taşıt tutmasına karsı kullanılan ilaçlar örn. scopolamin, sigara içme alışkanlığının bırakılması amacıyla kullanılan nikotin ve diğer bazı ilaçların oral yol dışındaki yollardan uygulanması ile daha basarili bir tedavi sağlanır. Bu bakımdan hızlı emilim uygulama önemli bir alternatiftir ve gerek uygulama kolaylığı ve yan etkilerin az olması, gerekse hastanın tedaviye uyumu bakımından çoğu kez tercih edilen bir yoldur. Hızlı emilim uygulama ile ilaç karaciğeri "bypass" ettiği için karaciğere uğramadığı için düşük dozlarda terapötik etki sağlanabilmekte, diğer taraftan oral uygulamada ortaya çıkabilecek yan etkilerden kaçınılabilmektedir. Ayrıca hızlı emilim uygulama ile ilacı önceden belirlenmiş bir hızda veya uzun sure etkili olmasını sağlayacak şekilde vücuda vermek de mümkündür. Hızlı emilim uygulama için kullanılan baslıca dozaj şekilleri kremler, jeller veya flasterlerdir TTS, hızlı emilim terapotik sistemler. İlaç teknolojisi acısından hızlı emilim dozaj şekillerini geliştirmek zordur ve bu formulasyonlarin hazırlanması, ileri düzeyde eczacılık tekniklerini gerektirir. Zira her ilaç deriden kolayca geçip sistemik dolaşıma giremez. Deriden geçerek sistemik etki meydana getirebilmeleri, yani etki edecekleri bölgeye ulaşabilmeleri, ilacın "taşınmasını" sağlayan özel ve çoğu kez patentli formulasyonlar ile "hızlı emilim delivery systems" mümkün olabilmektedir. Sonuç olarak, hızlı emilim uygulama, diğer uygulama şekillerine kıyasla avantajlı, etkili ve güvenli bir ilaç veriliş yoludur. Prof. Dr. Gül Baktır Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı - "Bize başvuran hastaların cilt tipi ve yaşım göz önünde bulundurarak. fito hormon içeren ürünler tavsiye ediyoruz. Zaten ülkemizde gerçek hormon sentezlenmiş ürünler mevcut değil. Pek çok ülkede de, kontrolsüz kullanıldığı takdirde kana geçerek yan etkilere yol açabileceği düşüncesiyle bu tür ürünlere ruhsat verilmedi." Ülkü Çağlayan Dermatoloji Uzmanı Kaynak - 25 07 2006 Sabah haber arşivi Fitoöstrojenler Menopozu doğal yaşamak... Menopoz; kadın hayatının doğal bir evresidir. Ateş basması, kalp çarpıntısı, aşırı terleme, eklem ağrıları, cilt kuruluğu, uyku bozuklukları, depresyon, konsantrasyon ve hafıza güçlüğü, sinirlilik, vajinal kuruluk gibi çeşitli sıkıntılardan, kalp damar hastalıkları ve kemik erimesi gibi ciddi sağlık problemlerine kadar bir dizi sorunu beraberinde getirir. Genelde 45-55 yaşları arasında, östrojen ve progesteron adı verilen hormonların salgılanmasının durmasıyla, her kadının farklı fizyolojik ve psikolojik boyutlarını yaşadığı bu doğal sürece girilir. Bu sebeple pek çok hekim hastalarına 'hormon takviyesi tedavisi' uygulamaktadır. Bu; eksilen doğal östrojenlerin yerini suni kadınlık hormonlarıyla doldurmayı amaçlayan bir tedavidir. Her hastaya göre özel olarak planlanan bu tedavi sonucunda menopozun belirtileri ortadan kalkar. Buna rağmen hekimlerin önemli bir bölümü, hala östrojen takviyesinin masumiyeti hakkında ciddi kuşkular taşımaktadır. Kimi uzmanlar ise 'klasik' hormon tedavisini istemeyen hastalarına, temelinde 'fitoöstrojenler' olan tedaviler önermektedir. Bunlar; suni östrojenlere oranla etkileri oldukça sınırlı olan, ama yan etkileri de aynı oranda az veya hiç bulunmayan, değişik bitkilerden elde edilen doğal östrojenlerdir ve menopoza ilişkin pek çok sorunu çözmede önemli katkılarının olabileceği gösterilmiştir. Bilim dünyasının bu maddelere ilgisi; fitoöstrojenden zengin bitkileri tüketen toplumların, menopoz ve sonrasındaki dönemde, karşılaştıkları sağlık sorunları sıklığının az oluşunun gözlenmesiyle doğmuştur. Özellikle Uzakdoğulu kadınların, Batılılar'ın menopoz sonrasında oluşan yüzde 80'lik sağlık sorunları oranına karşılık, yüzde 18 gibi bir farkla daha nadir olarak bu sorunları yaşamaları; fitoöstrojenlere olan ilgiyi artırmıştır. Bu toplumlarda soya tüketimi oldukça fazladır. Soya, izoflavon adı verilen bir grup zengin fitoöstrojen içerir ve bu madde insanda östrojen reseptörlerine kolaylıkla bağlanarak etki gösterir. Fitoöstrojenler, yaklaşık 300 adet bitki türünde bulunur. Bilimsel anlamda, insan hormonlarına göre oldukça zayıf ama benzer östrojenik etkisi olan moleküller olarak tanımlanır. Dört ana grubu vardır İzoflavonlar, lignanlar, kumestanlar ve laktonlar. En yaygın ve önemli iki grubu izoflavonlar ve lignanlardır. İzoflavonlar, özellikle soya fasulyesi, kuru fasulye, bezelye, mercimek, brüksel lahanası ve şarapta bulunur. Lignan grubu ise daha yaygındır Zeytinyağı, ayçiçek yağı, susam, sarımsak, soğan, pirinç, ketentohumu, yerfıstığı, armut, kiraz, ahududu, böğürtlen ve şerbetçiotunda bulunur. Kumestanlar yoncada, laktonlar ise hemen hemen tüm bitkilerde, ama az miktarlarda bulunur. Son zamanlarda bilim dünyasını meşgul eden bu maddelerle ilgili çok sayıda araştırma yayımlanmıştır. 'Clinical Endocrinology' adlı bilimsel dergide, menopozdaki kadınların kemik yoğunluğu ile fitoöstrojen tüketimi arasındaki ilişkiyi gösteren çalışma ilgi çekicidir. Güçlü kemiklere sahip olmak için fitoöstrojen tüketiminin önemi ispatlanmıştır. Bir başka araştırmaya göre, kalp damar hastalıklarını önlemede izoflavon ve lignanlar önemli rol oynamaktadırlar. Kötü huylu kolesterol olarak adlandırılan ve damarların iç duvarlarında biriken LDL'nin azaltılmasında olduğu kadar, iyi huylu kolesterol HDL'nin kandaki düzeylerinin artmasında da etkileri olduğu gösterilmiştir. Dolayısıyla bunlar, aynı zamanda güçlü anti-oksidanlardandır. Vücudun anti-oksidan enzimlerini harekete geçirirler. Fitoöstrojenlerin, laboratuar çalışmalarında, tümöral hücre gelişimini engelledikleri de tespit edilmiştir. Cilde ve metabolizmanın işleyişine katkıları da yine aynı oranda önemlidir. Pek çok açıdan dikkate alınmaya değer görülen bu maddelerin tüketimiyle ilgili, yine de dikkatli olunması; özellikle hormonal tedavide olanlar açısından bir kat daha önemlidir. Soya bazlı gıdalar, kimi ülkelerde değişik işlemlere tabi tutulduklarından, fitoöstrojenlerini önemli ölçüde yitirebilirler. Bu nedenle besin takviyeleri şeklinde eczanelerde satılan formları tercih edilmektedir. Ancak mutlaka bunların da jinekolog veya hormon hastalıkları uzmanı hekimlerin görüşü alınarak tüketilmeleri sağlıklı olacaktır. Yaşlanma etkilerinin geciktirilmesinde, menopoz ve bu dönemde karşılaşılan sorunların çözümünün de önemi açısından bugünkü konuyu bilginize sunmak istedim. - 2005, Cilt 48, Sayı 1, Sayfalar 069-084 Çocuk sağlığı ve Hastalıkları Dergisi Hacettepe Tıp fakültesi Pediyatri Profesörü Turgay Coşkun Özet Bilimsel teknolojideki gelişmeler diyet ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi anlamamıza olanak vermiş olup, fonksiyonel besinle, bunların sağlığımızın korunması ve geliştirilmesindeki rolleri daha çok ilgi çeker hale gelmiştir. Besinler artık sadece içerdikleri makro- ve mikrobesleyiciler ile değerlendirilmez olmuştur. Son zamanlarda biyolojik düzenleyici rolleri üzerinde daha çok durulmaktadır. Temel besleyici özelliklerinin ötesinde sağlığımıza olumlu katkıları olan besinlere fonksiyonel besinler adı verilmektedir. Fonksiyonel besinler hiçbir işlem görmemiş doğal bir besin maddesi olabileceği gibi fonksiyonel bir besin öğesi ile zenginleştirilmiş veya genetik mühendislik yöntemleri ile değişikliğe uğratılmış bir besin de olabilir ve günlük diyetle tüketilir. Çok çeşitli besin ve besin ögesinin sağlığımız üzerinde olumlu etkileri, bazı kronik hastalıklardan korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde katkıları olduğu gösterilmiştir. Domateste bulunan likopen, somon balığında bulunan omega-3 yağ asitleri ve soyada bulunan fitoöstrojenler gibi çeşitli meyva ve sebzelerle tahıllar, balık, süt ve et ürünlerinde fonksiyonel özellikli bileşenler bulunmaktadır. Düzenli fonksiyonel besin tüketimi kanser ve kardiyovasküler hastalıklardan korunma ve tedavide, gastrointestinal sistemin sağlığının korunmasında, menapoz semptomlarının hafifletilmesi, osteoporozun önlenmesi ve göz sağlığının korunmasında etkilidir. Fonksiyonel besinlerin sihirli birer mermi oldukları düşünülmemeli, sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerinden yararlanabilmek için çeşitli besinleri içeren dengeli bir diyet tüketmeliyiz. Giriş Besinlerin temel işlevi organizmanın metabolik gereksinimleri için gerekli maddeleri sağlamaktır. Oysa, besinler metabolik aktivitemiz için gerekli makro- ve mikrobesleyicilerden başka sağlığımız üzerinde olumlu etkileri olan bileşenler de içermektedir[1 -3 ]. Son yıllardaki bilimsel çalışmalar diyet ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi açık bir şekilde ortaya koymuş olup, epidemiyolojik çalışmalar diyetin kronik hastalıkların önlenmesindeki rolüne işaret etmektedir[4 ]. Beslenme alışkanlıklarının daha fazla meyva, sebze ve tahıl tüketecek şekilde değiştirilmesi kronik hastalıkların önlenmesinde etkin ve pratik bir yaklaşımdır[5 ]. Böylesi bir yaklaşımla Amerika’daki kanserli vaka sayısının üçte bir oranında azaltılabileceği vurgulanmaktadır[6 ] Tedaviden çok önleyici yaklaşımların üstün tutulduğu ise bilinen bir gerçektir. Son yıllarda bazı besinlerin “doğal” yollardan hastalıkların önlenmesi ve tedavisindeki etkinliğinin bilimsel olarak ortaya konulması, sağlığımızın korunmasında beslenme desteğininin önemini arttırmıştır. Bu nedenle, fonksiyonel besinler, nutrasötikler nutraceuticals ve doğal sağlık ürünleri daha fazla tüketilir hale gelmiştir. Besleyici özellikleri dışında vücudumuza fizyolojik yararlar sağlayan ve/veya kronik hastalık riskini azaltabilen besinlere fonksiyonel besinler denilmektedir[3 ,4 ,7 -10 ]. Fonksiyonel besinler terimi yerine sağlık besinleri, tıbbi besinler, düzenleyici besinler, özel beslenme amaçlı besinler ve farmakolojik besinler gibi adlar da kullanılmaktadır [11 ,12 ]. Fonksiyonel besin terimi besinin sağlık ile ilişkisi olduğunu vurgulayan bir terimdir. Giderek artan sayıda bilimsel çalışma besin bileşenlerinin bitkisel kaynaklı olanlara fitokimyasallar, hayvansal kaynaklı olanlara zookimyasallar denilmektedir sağlık üzerinde olumlu etkilerinin olduğuna, kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve osteoporoz gibi hastalıkların önlenmesine katkıda bulunduğuna ilişkin sonuçlar vermektedir[7 ,13 ]. 1990 yılına kadar 5000’den fazla flavonoid alt grubu saptanmıştır. Flavonodiler içerdikleri C halkasındaki değişimlere göre altı ana alt gruba ayrılabilir flavonlar, flavanoller, flavanonlar, katekinler, antosiyanidinler ve isoflavonlar[23,29,43]. Çeşitli bitkisel kaynaklı besin ve içecekler meyvalar, sebzeler, çay, kakao, şarap flavonoidlerden zengindir. Bir flavonol olan quercetin besinlerde özellikle soğanda bolca bulunur. Çay da flavonol ve flavon grubundan olan quercetin ve kaempferolden zengindir[29]. Flavonoidler serbest radikal yakalayıcısı olmaları, enzim aktivitelerini düzenlemeleri, hücre çoğalmasını inhibe etmeleri, antibiyotik, antiallerjen, antidiyareik, antiülser ve antiinflamatuvar ilaç gibi hareket etmeleri dolayısı ile araştırmacıların ilgisini çekmektedir[19,23]. Son yıllarda yapılan çalışmalar flavonoidlerin oksidatif DNA zedelenmesini serbest radikal tutulması dışında mekanizmalarla önlediğini göstermektedir. Endojen antioksidanların korunup ve güçlendirilmesi yolu ile de etkili olabilirler. Flavonoidlerin çoğu glutatyon-Stransferazı GST aktive etme yeteneğine sahiptir. Quercetin, myricetin ve fisetin gibi flavonoidler istatistiksel olarak anlamlı derecede GST aktivitesini artırarak etkili olur. GST’nin mutajenik potansiyeli bulunan ksenobiyotikleri detoksifiye ederek etkili olduğu düşünülmektedir. Böylece, GST’yi arttırarak etkili olan bileşiklerin oksidatif stresi azalttığını ve mutajenik ksenobiyotikleri detoksifiye etiğini söyleyebiliriz[29]. Finlandiya’da 9959 kadın ve erkek üzerinde yapılan bir çalışmada flavonoid alımı ile kanser arasında ters bir ilişki saptanmıştır. Flavonoid alımı yüksek olanlarda 24 yıllık izlem sonunda akciğer kanseri oranının %50 azaldığı gösterilmiştir[44]. Hawai’de elma ve soğan tüketimi ile akciğer kanseri arasında ters bir ilişki belirlenmiştir[45]. Soğan tüketimi ile plazmada quercetin düzeylerinin, lenfosit DNA’sında kırılganlık direncinin arttığı ve idrarda oksidatif metabolitlerin azaldığı gösterilmiştir6. Elma ekstreleri in vitro olarak tümör hücre çoğalmasını baskılamaktadır. Kabuklu 50 mg elma yaş olarak tümör hücresi çoğalmasını %42, kabuksuz 50 mg elma ise tümör hücresi çoğalmasını %23 oranında baskılayabilmektedir[6]. İnsan vücudundaki doğal östrojenler gibi davranan bazı kimyasal maddelere fitoöstrojenler denilmektedir[1]. Bu bileşiklerin östrojenik etkisi zayıftır. Fitoöstrojenler hem östrojen agonisti hem de antagonisti gibi davranabilir. Östrojen agonisti olarak östrojenik etki yapar. Antagonist olarak da östrojen reseptörlerini tutarak doğal östrojen etkilerini baskılar[46,47]. Östrojenler erkek ve kadın üreme sisteminin büyüme ve fonksiyonunu etkiler, iskelet ve santral sinir sisteminin düzenli işleyişini sağlar, kardiyovasküler sistemi korur, kolon kanserine ve derinin yaşlanmasına karşı organizmayı korur[48]. Östrojenlerin vücuttaki bu etkileri gözönünde bulundurulduğunda fitoöstrojenlerin sağlık üzerinde etkili olduğunun saptanması sürpriz olmaz. Birçok kadın östrojen yerine koyma tedavisinde düzensiz kanamalara neden olabilen, meme ve endometrium kanseri riskini artırabilen doğal östrojen yerine fitoöstrojenleri tercih etmektedir[46]. Menapoz sonrası osteoporozun ana nedeni östrojen eksikliğidir. Östrojene benzer lignan ve izoflavon gibi bileşiklerin verilmesinin osteoporozu önleyebileceği düşünülmektedir[46,49]. Fitoöstrojenler özellikle hormon bağımlı olan kanserlerin kontrol ve önlenmesinde rol oynar. Meme kanseri, hipospadias, testis ve prostat kanseri gibi östrojen ilişkili kanserler fitoöstrojen alımının yüksek olduğu ülkelerde daha düşük orandadır[36]. Örneğin, vejeteryanlarda ve Akdeniz havzasında yaşayanlarda meme kanseri oranı düşük, idrarla fitoöstrojen atılımı yüksektir. Soya tüketiminin yüksek olduğu Hong Kong ve Singapur’da, meme kanseri oranı düşüktür[6]. Fitoöstrojenlerin kanser önleyici olası mekanizmaları arasında; DNA topoizomerazının inhibisyonu, anjiogenezin baskılanması, kanserli hücrelerin farklılaşmasının ve apoptozunun indüklenmesi sayılabilir[46,47]. Hücresel ve moleküler düzeydeki diğer etkileri arasında; steroid ve yağ asitlerinin biyosentezi, serumda steroid taşıyıcı proteinlerin seks steroidi bağlayıcı protein, alfa-fetoprotein ve hormonların hücre içinden ve membranlardan membran ve çekirdek reseptörlerine taşınması sayılabilir[46]. Soya fasulyesi önemli bir fitoöstrojen kaynağıdır[9]. Soyanın kanser, kardiyovasküler hastalık, osteoporoz önleme ve tedavisinde, menopoz semptomlarının hafifletilmesinde rolü vardır[9,36,46,47]. Soyada antikarsinojenik etkili proteaz inhibitörleri, fitosteroller, saponinler, fenolik asit, fitik asit ve izoflavonlar bulunur. Soya genistein ve diadzein gibi östrojenik steroidlere yapısal benzerliği olan izoflavonlardan zengindir. Zayıf östrojenik etkili izoflavonlar reseptörleri tutarak etkin doğal östrojenler ile yarışırlar[7]. Bu mekanizma soyadan zengin diyet alan Asyalı kadınlarda östrojen bağımlı kanserlerin neden az görüldüğünü açıklar[34,46,50,51]. Genistein soyada kanser riskini azaltan en önemli maddedir. Altı ay süreyle günde 40 gr izole soya proteini tüketimi ile lumbal vertebralarda kemik mineral dansitesinin önemli şekilde arttığı gösterilmiştir[34]. Antioksidanların aterosklerozun önlenmesinde etkili olabileceği ileri sürülmüştür. Okside düşük dansiteli LDL-kolesterol aterogenez ve kalp hastalığı ortaya çıkışında rol oynamaktadır. Okside LDL-kolesterol makrofajlar tarafından alınır, kolesterol esteri birikir, makrofaj köpük hücresi halini alır ve ateroskleroz oluşur[7,52]. LDL-kolesterol ile birlikte diyetle alınan antioksidanlar kolesterolun oksidasyonunu önler[52]. Soya ürünleri insanlarda LDL oksidasyonunu azaltmada etkin bulunmuştur. Diyette bir kısım et yerine soya proteini tüketilmesiyle LDL-kolesterol düzeylerinin dolayısı ile de koroner kalp hastalığı gelişme riskinin azaldığına işaret eden kuvvetli bilimsel kanıtlar vardır[4,36]. Soyada bulunan izoflavonoidler bağırsaklarda zayıf etkili östrojenler üreterek kolesterol düzeylerini düşürmektedir[53]. Soya ve türevleri çeşitli tip kanserlerin, osteoporozun, diyabet, böbrek hastalığı, menopoz semptomları ve kardiyovasküler hastalık riskinin azaltılmasında kullanılmaktadır. Soyanın kolesterol düşürücü etkisi yaklaşık 90 yıl önce keşfedilmiştir. Soyada ağırlıkça %20 oranında yağ bulunmaktadır ve bu yağ dengelidir %61 çoklu, %24 tekli doymamış ve %15 doymuş yağ asitleri içerir. Kardiyovasküler risk azaltıcı etkisi en belirgin olandır. Soya proteini eklenmesiyle total kolesterolde % LDLkolesterolde % ve trigliseridlerde % azalma, yüksek dansiteli lipoprotein HDL- kolesterolde ise zayıf bir artma % olmaktadır. Total kolesterol ve LDL-kolesterol düzeylerinde düşme olabilmesi için günde 25 gr soya proteini tüketilmelidir[7,34]. Flavonoid tüketiminin artması ile koroner kalp hastalığı görülmesi arasında ters bir ilişki vardır antioksidan ve antitrombotik etkilerine bağlı olarak[54]. Japonya’da yürütülen bir çalışmada flavonoid quercetin, myricetin, kaempferol ve luteolin alımının artmasıyla plazma total kolesterol ve LDL-kolesterol konsantrasyonlarının azaldığı görülmüştür. Finlandiya’daki bir başka çalışmada ise quercetin’den zengin elma ve soğan tüketimi arttığında koroner mortalite azalmış olarak bulunmuştur[55]. Çözünür lif beta-glukan içeren yulaf unu günde 5-10 gr tüketildiğinde kalp hastalığı riski azalmaktadır. Düşük yağlı diyete ek olarak bir tahıl ürünü olan psyllium tüketildiğinde kan kolesterol ve LDL-kolesterol düzeyleri dolayısı ile de koroner kalp hastalığı riski azalmaktadır[4,7,9,34,53,56]. Fitosterollerin hiperkolesterolemik hastalarda plazma kolesterol düzeylerini azaltabileceğinin anlaşılması 1983 yılında kolesterolle yapısal benzerliklerinin ortaya konulmasından sonradır. Fitosterollerin kimyasal yapısı yan zincirleri değişik olsa da kolesterolunkine benzemektedir Şekil 1. Hemen bütün sebzelerde fitosterol bulunursa da en yoğun bitkisel yağda vardır. İnsanlarda fitosteroller serum kolesterol düzeylerini azaltmaktadır[19,57-59]. Temel kolesterol düşürücü etkilerini bağırsaklardan kolesterol emilimini inhibe ederek yapmaktadır. Miseller içinde çözünürlükte kolesterolle yarışarak, kolesterolle birlikte kristalize olarak çözünmez karışık kristaller yaparak ve lipazla hidrolizi bozarak da etkili olmaktadır. Bitkisel steroller kolesterol “uptake”ini de bozar. Sonuçta kolesterol düzeyleri düşer, dışkı ile atılan kolesterol miktarında artma olur[58]. Stanol esterleri ekmeğe sürülmek üzere hazırlanmış tereyağı ve margarinlere eklenmeye başlamıştır. Stanol esterleri diyette ve safrada bulunan kolesterolun bağırsaklardan emilimini bozar[7]. Alfa-linoleik asit içeren keten tohumu tüketimi ile de LDL-kolesterol düzeyleri ve trombosit agregasyonu azalmaktadır[34]. Düşük molekül ağırlıklı katekinden, yüksek molekül ağırlıklı olanlarına veya tannine kadar değişen spektrum içinde yer alan polifenol bileşikleri vardır. Çay, çikolata ve kırmızı şarap polifenollerden zengindir. Antioksidan özellikteki bu bileşikler kanser ve koroner kalp hastalığı riskini azaltmaktadır. Biyolojik etkileri arasında serbest radikallerin ve metallerin tutulması da vardır. 1970’li yıllarda Fransa’nın belli bölgelerinde yaşayan ve bol miktarda kırmızı şarap tüketen bireylerde yüksek oranda yağ tüketimine karşın diğer batı toplumlarına göre kalp hastalığı oranının düşük oluşu araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Daha sonraki araştırmalarda kırmızı üzümün kabuğunda antioksidan özellikli polifenolik bileşiklerin olduğu saptanmıştır. Alkol almak istemeyenler kırmızı üzümün suyunu içtiklerinde de aynı etkiyi elde edilebilmektedir. Üzüm suyu tüketimi ile trombosit agregasyonu da azaltılabilmektedir [60]. Kırmızı şarap beyaz şaraba göre polifenolik bileşiklerden 20-50 kat daha zengindir34. Polifenolik bileşikler LDL-kolesterolun oksidasyonunu önler[7,61,62]. Çaydaki polifenolik bileşikler kanser ve kardiyovasküler hastalıklara karşı koruyucudur[7]. Japon kadınlarında günde beş bardak ya da daha çok çay içilmesinin evre I ve II meme kanseri tekrarlarını azalttığı gösterilmiştir[34]. Çaydaki katekinler kanser ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaktadır. Yeşil çay katekinlerden zengindir[7,63-65]. Son zamanlarda polifenollerden zengin ve kalp üzerinde olumlu etkileri olduğu belirlenen bir başka besin de çikolatadır. Çikolatada LDL’nin oksidasyonunu azaltan flavonoid prosiyanidin vardır. Fitosterolle zenginleştirilmiş çikolata tüketimi serum kolesterol düzeylerini düşürmede alternatif bir yaklaşım olabilir[66,67]. Sebze ve meyvalardan zengin diyet sadece kanser ve kardiyovasküler hastalık riskini değil diyabet ve yaşa bağlı maküler dejenerasyon riskini de azaltmaktadır[6,24,68,69]. Fitokimyasalların trombosit agregasyonunu ve kan basıncını azaltmada da etkili olduğu görülmüştür. Soya ve özellikle soyadan elde edilen östrojen benzeri bileşikler kan basıncı üzerinde etkilidir[40]. İzoflavonlar bitkisel kaynaklı östrojenler olduklarından tansiyon ve/ veya arter direncini düşürücü etkilerinin olması beklenir[7]. Walker ve arkadaşları[70] genisteinin 17- beta sterol kadar etkin bir şekilde nitrik oksit aracılıklı olarak brakial arterde vazodilatasyon yaptığını göstermişlerdir.
Korunulduğundan tam emin olunmayan durumlarda veya korunmasız cinsel ilişki sonrasında istenmeyen hamileliği 72 saat içinde önleyen ertesi gün hapı, sadece acil durumlarda kullanılabilecek bir ilaçtır. Bu haplar, hormon içerikli olduğu için doz aşımında ciddi kanamalarla sonuçlanacak hormon bozukluklarına yol gün hapı yumurtalıkların yumurta hücresi üretmesini engeller ve rahmin yapısını değiştirmek yoluyla yumurtanın tutunmasına engel Gün Hapı Nedir?Ertesi gün hapı, östrojen ve progesteron hormonları içerir. Cinsel ilişkiden sonra sperm yumurtayla birleşmişse, döllenmiş yumurtanın rahim içinde tutunmasına engeller. Eğer döllenmiş yumurta hücresi ana rahminde yuvalanmışsa, ertesi gün hapının herhangi bir etkisi olmaz. Diğer bir ifadeyle bu haplar, bir kürtaj yöntemi değildir, oluşmuş bir gebeliği olarak uygulanan doğum kontrol yöntemleri, cinsel ilişkiden önce ya da sırasında hamileliğe yönelik önlem almaya dayanmasına karşın, ertesi gün hapları ilişki öncesi ya da sırasında önlem almaya fırsat bulamayanlara, cinsel ilişki sonrasında son bir seçenek mekanizması yönünden 2 tip ertesi gün hapı vardır. Birincisi östrojen ve progesteron içerir. İkincisi ise yalnızca bir progesteron olan Levonorgestrel içermektedir. Levonorgestrel içeren hapların etkinliği ve başarı oranı daha fazladır. Bulantı ve kusma en çok görülen yan etkidir. Bu, özellikle östrojen ve progesteron içeren kombine haplarda görülür. Yalnızca progesteron içeren haplar bu yönden daha avantajlıdır, fazla bulantı ve kusma Gün Hapı Kullanımı Nasıl Olmalı?Ertesi gün hapı, korunmasız cinsel ilişkiden hemen sonra alınır. Önce hap alınıp sonra ilişkiye girilmesi durumunda etkisi gün hapı cinsel ilişkiden sonra 3 gün 72 saat içerisinde alınabilir. Ancak ne kadar erken alınırsa gebeliği önlemede o kadar etkili olur. En etkili olduğu zaman aralığı ise cinsel ilişki sonrasındaki ilk 12 saattir. Ertesi gün haplarının gebelik oluştuktan sonra hiçbir etkisi gebelik meydana gelmeden önce önleyici etki gösterir. Korunmasız cinsel ilişkiden sonra ilk 24 saat içinde alındığında %95, ikinci gün alındığında %85, üçüncü gün kullanıldığında ise %58 oranında etkinliğinin olduğu Etki Eder?Gebelik kadın yumurtalıklarının ürettiği yumurtanın erkek sperm hücresiyle birleşip, döllenmesi sonucu oluşur. Ertesi gün hapları ise yumurtalıklardan yumurta üretilmesini durdurur veya geciktirir. Yumurtlama olmadığında, spermle yumurta birleşmez ve bu şekilde hamilelik önlenmiş olur. Eğer döllenme gerçekleşmişse ertesi gün hapları döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yerleşmesini de engelleyebilir. Ertesi gün hapları cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma Gün Hapı Yan Etkileri Nelerdir?Bu haplarla bir defada vücuda alınan hormon miktarı daha fazla olduğundan adet bozukluğu, bulantı ve kusma gibi yakınmalara yol açabilir. Bir sonraki adet dönemi daha erken ya da geç başlayabilir. Adet kanaması da aynı şekilde farklı olabilir. Ayrıca baş ağrısı, baş dönmesi, karın ağrısı, vajinal damla şeklinde kanamalar ve göğüslerde hassasiyet gibi yakınmalara da neden Sıklıkta Kullanılır?Ertesi gün hapının 1 ay içinde birden fazla alınması önerilmiyor. Yılda en fazla 3-4 kez kullanılabilir. Devamlı kullanılması hormonal dengeyi bozar. Ayrıca kısa süre içinde sıkça alınması hapların etkisinde azalmaya ve yan etkilerinde artışa neden Durumlarda Kullanılmalı?Korunmasız cinsel ilişki, doğum kontrol hap kullanımının unutulması, ilişki sırasında prezervatifin yırtılması, spiralin çıkarılması, rahim içi aracın yerinden çıkması, geri çekme yönteminin hatalı uygulanması gibi durumlarda Kullanmamalı?35 yaşın üstünde sigara içen kadınlar, akut karaciğer hastalığı olanlar, damar tıkanıklığı veya yetmezliği olanlar, bilinen veya şüpheli meme kanseri durumu olanlar, sebebi tespit edilememiş vajinal kanaması olanlar, hamilelik şüphesi olanlar ve kan yağları önemli ölçüde yüksek olan kadınların hormonal doğum kontrol yöntemlerini kullanmaları Acil Doğum Kontrol Kiti Östrojen ve progesteron içerir. İçinde hamilelik testi ve 4 tane acil doğum kontrol hapı vardır. İlişkiden sonra 72 saat içerisinde kullanılmalıdır. Hapların 12’şer saat arayla alınması gerekir. Yumurtlamayı geciktirerek hamileliği önler. Yumurta salınmış ve döllenmişse, hap ilgili dokular ve rahim tabakasında değişiklikler yapmak suretiyle ceninin tutunmasını aylarda gerçekleşen bir cinsel ilişki nedeniyle hamilelik olasılığına karşı, hamilelik testi yapıldıktan sonra kullanılması gerekir. Gebelik durumunda hap işe yaramadıığı için preven ilacı hamilelik testiyle beraber satılmaktadır. Bulantı, kusma, baş dönmesi, baş ağrısı, yorgunluk, memelerde hassasiyet ve alt karın bölgesinde ağrı gibi yan etkilere neden olabilir. Östrojen ve progesteron içeren kombine hapları, klasik migren ve daha önce damarda pıhtılaşma ve pıhtı atması durumu olan kişilerin kullanmaması Acil Doğum Kiti Sadece progesteron hormonu içerir. Kutusunda 2 hap vardır. Hapların korunmasız ilişki sonrası ilk 72 saat içinde önerilen şekilde alınması gerekir. İlk hap ilişkiden sonra hemen, ikincisi de ilkinden 12-24 saat sonra kullanılmalıdır. Norlevo, yumurtlamayı geçici engelleyerek etki gösterir. Bunun yanı sıra sperm ve yumurta hücrelerinin birleşmesini ve döllenmiş yumurtanın da rahim duvarına yerleşmesini Fransız HRA Pharma firması tarafından üretilen ve Fransa, Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkerinde satılan hap, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafından da onaylanmıştır. Kimyasal adı “Ulliprostalacetat” olan bu yeni molekül, ilişki sonrasındaki 5 gün içerisinde kullanıldığında gebeliği engelliyor. Hap, etkisini yumurtlamayı önleyerek ya da geciktirerek gösteriyor. EllaOne baş ağrısı, mide bulantısı ve yorgunluk gibi yan etkilere neden yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
en iyi östrojen ilacı isimleri